McDonalds’a Konya’dan Sürpriz
Ateistlerin Cenaze Namazı Nasıl Kılınır?
İslam düşmanı Metin Uca öldü
Bu haber 26 Ekim 2016, Çarşamba 22:08 tarihinde eklendi. 633 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

İçerde dizisinin bilinmeyen gerçekleri

İçerde misin?
İçerde dizisinin bilinmeyen gerçekleri

İçerde misin?

Martin Scorsese’in 2006 Akademi ödüllerine damgasını vuran “Departed” filmi, polis ve mafyanın birbirine sızdırdıkları muhbirler üzerinden geçen savaşını konu edinmişti. “Internal Affairs” yapıtından esinlenmesiyle orijinalliği üzerinden yapılan ağır eleştiriler, hatta doğrudan kınamalar dahi 4 dalda Oscar almasına engel olamadı. Suç&drama sınıfının “Yin yang tarzı” denen belki de en sürükleyici teması popüler hale gelmişti.

5. bölümü geride bırakan İçerde dizisi bu formatla Türkiye’de reyting rekorları kırmaya başladı bile. Uyarlama bir yana; yeniden ele alınan yapıtın ismini Türkçeye çevirmeye “zahmet edilen” proje standartlarının (Umutsuz ev kadınları, Tatlı küçük yalancılar) çok üstünde bir çalışma olduğunu söylemek gerekir.

Klasik pro-polis yapıtlara nazaran daha hafif hissedilen devletçi koku dışında; diyaloglarda yapılan göndermeler arasında en çok Yusuf müdürün “inlerine gireceğiz” diye haykırması dikkat çekiyor. İzleyicilerin bu ayrıntılardan yola çıkarak kafalarında ilk bağdaştırdıkları şey ise Türkiye’nin mevcut at izinin it izine karışmış hali.

Hakikaten durum öyle, eminiz ki dizinin senaristi Ertan Kurtulan’ın tek esin kaynağı Departed ve benzeri yapıtlar değil. Telefonundan Bylock uygulaması çıkan FETÖ davası savcı/hakimlerinin olduğu Türkiye’de bu senaryoyu yazmak için ilham perilerine gerek yok. Hele Ertan Kurtulan’ın bunlara hiç ihtiyacı yok. Çünkü senaristin kendi hikayesi başka bir örneğe ihtiyaç bırakmamış olabilir.

Hikâyeyi en başa sarmamız gerekiyor… Gelin birlikte Kurtulan’ı Google’a yazalım:

Son üç yılda Poyraz Karayel, Gecenin Kraliçesi gibi büyük projelere imza atmış Kurtulan’ın 2013’ten önceki kariyerine baktığımızda karşımıza 10 yıllık bir STV macerası çıkıyor. Deli Yürek tecrübesini de atlamamak lazım. Buraya kadar her şey normal. Fakat gariplikler Kollama dizisiyle beraber başlıyor.

Kollama; Samanyolu televizyonunun operasyonel yayın geleneğinin dizi sektöründeki ilk örneklerinden. Estetik kaygısı sıfırın altında. Hikâyede iki kahraman polis ve bir yürekli savcı, tüm kötülüklerin anası “Erkenkonducularla” hukuk içinde mücadele ediyor. Evet, oluşturulan karakterlerde de Ergenekon davasındaki isimlerle aynı şekilde benzerlik kurmak zor değil.

Yazdır Paylaş
ETİKETLER :
Diğer Haberler
EN ÇOK OKUNANLAR
EN SON YORUMLANANLAR
Trakya22 Haber Portali