Ah be meraklı Pandora, açmasaydın Zeus'un sana verdiği kutuyu. Açmasaydın da Dünyayı kötülükler kaplamasaydı. Açmasaydın da Zeus'un kadınlığı kullanarak oynadığı plan gerçekleşmeseydi. Barış içerisinde, içtenlikle yaşayan insanlık yerini vermeseydi sahte oyunlara."
Özge Doğar’ın, Meraklı Pandora-Maskesiz Düşünceler” adlı deneme türü sosyal içerikli kitabı raflardaki yerini aldı. Kitap, insanın yalnızlaşmasından tutun da eğitim sistemindeki çarpıklaşmaya kadar geniş bir yelpazede neden insanların kötüleştiklerini ve bu kötüleşmenin insanlığa vereceği zararları okuyucunun gözleri önüne sermeye çalışıyor.
Yazar, Pandora’nın kutuyu açmasıyla dünyada kötülüklerin yayıldığına inanılan mitolojik görüşü, günümüzdeki sorunlara gönderme yaparak bağdaştırmaya çalışıyor.
Çevremizi bir toz bulutu gibi saran kötülüklerin kaynağını, insanların birbirlerini artık sevmemelerine bağlayan yazar bu kötülüklerden kurtulabileceğimizi büyük bir inançla vurguluyor. Yazara göre, geçmiş değerlerle bugünü dengede tutup, geçmişin iyi taraflarını alıp, zarar verecek olanları elemek mümkün. Bunun için ise merkez, insan sevgisi olmalı. Kötülükler artıyor. Çünkü insanlar kendilerinden başka kimseyi sevmiyorlar artık, çıkar ilişkisi aşkta, sokakta, dostlukta kısacası her yerde insanlara ve yeni nesillere ruhsuz dünyalar yaratıyor.
Ne kadar sevgi, emek, paylaşmak gibi değerlere yaklaşırsak dünyayı saran çıkarcı, sahtekarlık dolu dünyadan ve paranın egemenliğiyle onu satın alan ruhlardan arınırız. Bunun için yapmamız gerekenin, geçmişte yaşadığımız toprakların geleneğinde olan yardımlaşma ve iyinin yanında olma, kötüye kötü deyip, acı çekenin yanında olup, sıcaklığımızı ona hissettirme olduğunu dile getiriyor. Bu bir mücadele şekli olarak kitapta yer alıyor.
Kitap; aşk, insan, kavga ve eğitim yazılarından oluşuyor. Bu yazılar, Özge Doğar’ın çeşitli gazete ve dergilerde yer alan yazılarının derlemesidir.
Kadının toplumdaki yerinin silinmesine dair sürdürülen çaba, değişen eğitim sistemiyle gelecek nesilleri robotlaştırma çalışması, işsizlik, dinin gösteriş malzemesi olarak görülmesi, evliliklerin anonim şirketlere dönüşmesi, sevmeden yaşanan ilişkiler, giderek artan öfke ve şiddet krizlerimiz, yaşama tutunma savaşımız ve her şeye inat yaşamın zaferi bu kitabın konuları arasında yer alıyor.